Pet Hayvanlarda BARF Diyeti: Doğaya Dönüş Menüsü

Evcil hayvan ebeveynleri toplanın! Size bir soru: Minik dostunuzun maması, paketinden çıkar çıkmaz lastik gibi mi kokuyor? İçeriği okurken gözleriniz “BHT, BHA, etoksiquin” gibi kimyasal kelime tuzaklarında mı kayboluyor? Yalnız değilsiniz. 

Son yıllarda birçok kedi-köpek ebeveyni, klasik mamalara “güle güle”, doğala “merhaba” demeye başladı. Raf ömrü uzasın diye içine ne olduğu belirsiz katkı maddeleri basılan mamalar yerine, daha içimize sinen, daha “olduğu gibi” alternatifler arıyoruz. Ve işte tam bu noktada karşımıza BARF diyeti çıkıyor. Yok, korkmayın! Bu bir korku filmi değil. Açılımı: “Biologically Appropriate Raw Food”, yani “Biyolojik Olarak Uygun Çiğ Beslenme”. 

🍖 BARF Nedir, Ne Değildir? 

BARF diyeti aslında “annelerimizin köyden getirdiği gıdalarla beslenme” felsefesinin hayvan versiyonu gibi: çiğ et, kemik, organlar ve biraz da sebze… Bu yaklaşım, 1990’larda veteriner hekim Dr. Ian Billinghurst tarafından ortaya atılmış. “Ataları doğada ne yediyse, bu minikler de onu yemeli” demiş. Birçok evcil hayvan ebeveyni için bu düşünce, “Vay be, mantıklıymış” dedirtmiş. 

BARF diyetini evde kendi ellerinizle hazırlayabiliyorsunuz ama hazır olarak da satılıyor. Kategoriler şöyle: 

  • Çiğ Et Diyeti: Hayvan proteininden gelen klasik çiğ et menüsü. 
  • Et + Sebze Kombosu: Tabağın bir tarafında et, diğer tarafında brokoli. 
  • Bütün Karkas Diyeti: Avcılığı destekleyen, hayvanın doğasına hitap eden bütünsel bir yaklaşım. (Kulağa biraz vahşi gelebilir ama bazı köpekler için ziyafet!) 

🐕🐈 “BARF Diyetine Geçeyim Mi?” Diye Soruyorsan… 

İlk sorulardan biri şu oluyor: “Nereden başlayacağım ki?” Sonra “Hangi eti alayım?”, “Patojen riski var mı?”, “Ya dengeli olmazsa?” gibi endişeler geliyor. Ve işin püf noktası şurada: Her hayvan farklı. Yani Barış Manço’nun dediği gibi “Her canlının yaşamı farklıdır.” 

Genç, enerjik bir köpek bol protein isterken; yaşını almış, tüylü bir beyefendi daha yumuşak gıdalarla rahat eder. BARF diyeti, bireysel ihtiyaçlara göre düzenlenmeli. Ama maalesef, pet ebeveynlerinin sadece %14’ü bu süreci bir uzmana danışarak yürütüyor. Geri kalanı? YouTube, Instagram, “komşunun kızı veteriner hekimliği okuyor” gibi kaynaklara bel bağlıyor. 🙃 Bu da maalesef zaman zaman dengesiz diyetler, eksik vitaminler, kalsiyum-fosfor dengesizlikleri ve uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Hatalardan bir bilgi kutusunu bırakıyorum aşağıya; 

📌 Bilgi Kutusu: Yaygın BARF Hataları 

🔸 Karbonhidratsız “tam et” diyeti: Et evet ama lif ve sebze olmadan olmaz. 
🔸 Her hayvana aynı oran: Enerjisi yüksek bir Labrador ile ev kedisi aynı diyetle beslenemez. 
🔸 Vitamin-mineral takviyesini atlamak: Eksik D vitamini, kalsiyum ya da çinko sorunlara yol açar. 
🔸 Etin tazeliğinden emin olmamak: Patojen riski yüksektir. 
🔸 YouTube tariflerine körü körüne güvenmek: Popüler demek doğru demek değildir! 

🌟 BARF’ın Işıltılı Avantajları 

Hadi şimdi biraz da iyi şeylerden bahsedelim: 

  • Sindirim Dostu: Kediler bu diyeti kuru mamaya kıyasla %7-10 daha iyi sindiriyor. 
  • Parlak Tüyler: “Bu kediye ne sürdün, nasıl tarıyorsun, ne ile besliyorsun?” diyenler olacak çünkü çiğ beslenen kedilerin %90’ında tüyler ışıldıyor. 
  • Ağız Sağlığı: Köpeklerde diş tartarında %80 azalma, diş eti sorunlarında %75 azalma bildirilmiş. Yani kemik çiğnemek sadece keyif değil, bakım! 
  • İdeal Kilo: BARF diyeti uygulanan köpeklerin %20’si ideal kiloya ulaşmış. Yani ne zayıf, ne kilolu: tam ayarında. 
  • Bağışıklık Sistemi 💪: Hastalık riski azalıyor, kulak enfeksiyonlarından üriner sisteme kadar pek çok kronik sorunda iyileşme sağlanıyor. 
  • Artrit ve Diyabet Riski: Köpeklerde %15 oranında azalma var. 

👩‍⚕️ Benim Görüşümü Soracak Olursanız; 

BARF diyeti uygulamak isteyen pet hayvan ebeveynlerinin en sık yaptığı hata, internetten buldukları reçeteleri ya da kulaktan dolma bilgileri doğrudan hayvana uygulamak derdim. Her hayvanın yaşı, türü, sağlık durumu ve enerji ihtiyacı farklıdır. Bilinçli ve planlı uygulandığında BARF diyeti, birçok sağlık sorununa iyi gelebilir ama rastgele uygulandığında ciddi komplikasyonlar doğurabilir. Bunları yazının devamında detaylandırıyor olacağım. Mutlaka bir veteriner hekim beslenme uzmanıyla plan yapmalısınız. 

⚠️  Her Gülün Bir Dikeni Vardır 

Elbette eksileri de var. Neler mi? 

  • Diyetin Dengesizliği: Özellikle ev yapımı olanların %95’i D vitamini, kalsiyum, fosfor gibi temel besinlerde eksik kalıyor. 
  • Hijyenik Riskler: Salmonella, E. coli, Listeria… Liste uzun ve iştah kapatıcı. Patojen kontrolü şart! 
  • Kemik Tehlikesi: Her kemik yenmez. Küçük hayvanlar için yanlış kemik büyük sorun: bağırsak tıkanması, diş kırığı gibi tatsız ihtimaller var. 
  • Zaman ve Efor: Mamayı dök geç devri değil bu. Her öğün özen, hazırlık ve temizlik istiyor. 

⚖️ Yasaklar Şehri:  Barf Her Yerde Serbest Mi? 

Çiğ et satışı, her ülkede ve hatta şehirde aynı şekilde karşılanmaz. Bu konuda hem hayvan sağlığı hem de halk sağlığı gözetilerek belirlenmiş yasal düzenlemeler bulunur. Örneğin: 

  • Bazı Avrupa ülkelerinde evcil hayvanlara yönelik çiğ mama satışı yasal olsa da, üretim tesislerinin özel ruhsatlara ve hijyen belgelerine sahip olması gerekir. Belirli bakteri analizleri, saklama koşulları ve etin kaynağına dair şeffaflık istenir. 
  • ABD’de, eyalet bazında farklılıklar gösterir; bazı eyaletlerde çiğ mama satışı serbestken, bazı yerlerde sıkı düzenlemeler nedeniyle veteriner hekim reçetesi olmadan satılamaz. 
  • Türkiye’de çiğ mama üretimiyle ilgili açık ve detaylı bir yönetmelik henüz yaygınlaşmış değil. Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın genel gıda güvenliği ilkeleri ve işleme tesisleriyle ilgili yönetmelikleri burada da geçerlidir. Ruhsatsız ve kontrolsüz üretim ciddi cezalar doğurabilir. 
  • Bazı büyükşehir belediyeleri, çevre sağlığı açısından açıkta çiğ et satışını yasaklayabilir; bu da BARF üreticileri ve satıcıları için lojistik ve operasyonel kısıtlamalar anlamına gelir. 

Sonuç olarak, “Evde üretirim, mahalleye dağıtırım” demek göründüğü kadar kolay değil. Yasal altyapı, hijyen standardı ve yerel mevzuatlara uyum zorunludur. 

🐾 Son Söz: Her BARF, Bir Başlangıçtır 

BARF diyeti, kulağa egzotik gelen bir trend değil; aslında doğaya ve hayvanın biyolojisine dönüş çağrısı. Fakat bu dönüş, rehbersiz olmaz. Bir veteriner hekim beslenme uzmanı ile iş birliği yaparak, hem sizin  içiniz rahat olur hem de tüylü dostunuz için sağlıklı bir gelecek kurulur. 

Unutmayın, “Ben en iyisini bilirim!” diyerek hazırlanan her rastgele diyet, minik dostlarımız için riskli bir deney olabilir. Onların dili yok ama davranışlarıyla çok şey anlatırlar. Siz yeter ki kulak verin. 

Sevgiyle kalın… 

Vet. Hek. Gamze Güldemir Aslan 

📚 Kaynakça 

  1. Baum, L. L., Zablotski, Y., Busch, K., & Koelle, P. (2024, Nisan). Reasons Why Dog Owners Stop Feeding Raw Meat-Based Diets (RMBDs)—An Online Survey. Pets, 1(1), 20–32. MDPI. DOI: 10.3390/pets1010004
  1. Burns, K. M. (2012). Alternative and raw food diets: what do we know? 
  1. Davies, R. H., Lawes, J. R., & Wales, A. D. (2019). Raw diets for dogs and cats: a review, with particular reference to microbiological hazards. Journal of Small Animal Practice, 60(6), 329–339. DOI: 10.1111/jsap.13000
  1. Duque, J. C., López, L. B., Molina, D. V. M., & Arboleda, Z. E. (2020). Microbiological analysis of commercial raw meat-based diets for dogs. Journal of Animal Science Research, 4(2). 
  1. Główny, D., Sowińska, N., Cieślak, A., Gogulski, M., Konieczny, K., & Szumacher-Strabel, M. (2024). Raw diets for dogs and cats: Potential health benefits and threats. Polish Journal of Veterinary Sciences, 27(1), 151–159. DOI: 10.24425/pjvs.2024.149344
  1. Neshovska, H. (2020). The raw dog food – Advantages and disadvantages
  1. Sobol, O. M., Kryvyi, V. V., & Bokshan, H. I. (2022). Review of the modern approaches to healthy diets for dogs and cats
  1. Tazerji, S. S., Elahinia, A., Akhtardanesh, B., Kabir, F., Vazir, B., Duarte, P. M., … & Gharieb, R. (2024). Nutritional risks and consequences of meat-only diets for dogs and cats. German Journal of Veterinary Research, 4(1), 62–76. DOI: 10.51585/gjvr.2024.1.0077

Yazar: Gamze Güldemir Aslan

Ben Gamze Güldemir Aslan. 1998 yılında Gaziantep’te doğdum. Lisans eğitimimi Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde tamamladım. Halen Bursa Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı’nda doktora çalışmalarımı sürdürmekteyim. Çalışma alanım evcil hayvan beslenmesi olup akademik ilgim; hayvan sağlığını, genetik ve beslenme bilimlerinin kesişiminde disiplinler arası yaklaşımlarla ele almak yönündedir.

Buna da Göz At

Pofuduk Dostlarımızın Göbeklerinde Gizli Savunma Ordusu: “Mikrobiyota”

Ailemizin bir üyesi haline gelen evcil hayvanlarımızın mutluluğu bizler için her şeyden önemli. Neşeyle etrafta …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir