Stres genellikle yalnızca psikolojik bir durum olarak düşünülse de, etkileri ruh halimizin ötesine geçer. Yapılan bilimsel çalışmalar, stresin hücrelerimizi ve DNA’mızı da etkileyebildiğini göstermektedir. Özellikle uzun süreli ve şiddetli stres, genlerin işleyiş biçiminde değişikliklere yol açabilir. Bu değişimler çoğunlukla epigenetik mekanizmalarla gerçekleşir.
Genler Stresi Nasıl Algılar?
Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmalar, beynin stres yanıtından sorumlu genlerinde kalıcı epigenetik izler bırakabilir. Bu izler, stres hormonlarına karşı duyarlılığı değiştirerek bireyin ileriki yaşantısındaki stres tepkilerini etkileyebilir.
DNA Metilasyonu ve Genlerin Sessize Alınması
Epigenetik değişimlerin en yaygın örneklerinden biri DNA metilasyonudur. Bu süreçte, DNA’nın belirli bölgelerine metil grupları eklenir ve bu da bazı genlerin çalışmasını (ifadesini) baskılar. Stres altındaki bireylerde, özellikle stresle ilişkili genlerde metilasyonun arttığı görülmüştür. Örneğin, glukokortikoid reseptörü (NR3C1) ve FKBP5 gibi genler bu etkiden sıkça etkilenir. Bu epigenetik baskılar, öğrenme, hafıza ve ruh hali gibi süreçleri olumsuz etkileyerek, zamanla depresyon ve anksiyete gibi ruhsal rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabilir.
DNA Hasarı ve Onarım Mekanizmalarındaki Bozukluklar
Stres yalnızca genlerin baskılanmasına yol açmaz, aynı zamanda doğrudan DNA hasarına da neden olabilir. Kronik stres, hücrelerde oksidatif stresi artırarak DNA iplikçiklerinde kırılmalara sebep olur. Bu hasarlar onarılmadığında genetik istikrar bozulur ve kanser gibi hastalıkların riski artar.Stres hormonları, özellikle kortizol ve katekolaminler (adrenalin ve noradrenalin), vücutta birçok biyolojik sistemi etkiler. Bu hormonlar, hücrelerde β-adrenerjik reseptörler adı verilen özel alıcılara bağlanır. Bu etkileşim, hücre içinde bazı zincirleme tepkimeleri başlatır ve sonuçta DNA hasarına yol açabilir. Özellikle β2-adrenerjik reseptörlerin uyarılması, hücrelerde çok önemli bir tümör baskılayıcı olan p53 proteininin işlevini baskılar. p53, hücrede oluşan DNA hasarlarını onaran ve gerektiğinde hücreyi intihara (apoptoz) yönlendiren bir koruyucu sistemdir. Bu protein düzgün çalışmadığında:
- DNA hasarı onarılamaz hale gelir.
- Bozulmuş, hasarlı hücreler yaşamaya devam eder.
- Bu durum zamanla kanser gelişimini tetikleyebilir.
- Ayrıca, p53’ün etkisizleşmesi, kanser tedavilerine karşı direnci artırabilir. Yani stresin etkileri, hem hastalığın ortaya çıkmasında hem de tedaviye yanıt sürecinde hayati bir rol oynayabilir.
Stresin Kuşaklar Boyu Etkisi
Stresin etkileri sadece bireyi değil, gelecek nesilleri de etkileyebilir. Bu durum transgenerasyonel epigenetik aktarım olarak adlandırılır. Örneğin, erkek üreme hücrelerinde stres kaynaklı epigenetik değişiklikler oluşabilir ve bu değişiklikler yavrulara aktarılabilir. Böylece, kişinin yaşadığı ağır stresin genetik ifadeyi nesiller boyunca etkileyebileceği düşünülmektedir.
Epigenetik Değişimler Tersine Çevrilebilir mi?
İyi haber ise epigenetik değişimlerin kalıcı olmadığıdır. Beslenme, düzenli fiziksel aktivite, yeterli uyku ve etkili stres yönetimi teknikleri bu değişimlerin olumlu yönde şekillenmesini sağlar. Meditasyon ve yoga gibi uygulamaların gen düzeyinde bile olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Yaşam tarzı değişiklikleri, stresle ilişkili gen ekspresyonlarını düzenleyebilir ve iyileştirebilir.
Sonuç olarak, stresin genlerimiz üzerindeki etkileri hem bireysel sağlık hem de toplumsal düzeyde önemli sonuçlar doğurur. Büyük travmaların genetik izler bırakması ve bu izlerin nesiller arası aktarımı, stresle başa çıkmanın önemini artırmaktadır. Stres yönetimini öğrenmek, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de korumak anlamına gelir.
Kaynaklar
- Parade, S. H., Huffhines, L., Daniels, T. E., Stroud, L. R., Nugent, N. R., & Tyrka, A. R. (2021). A systematic review of childhood maltreatment and DNA methylation: candidate gene and epigenome-wide approaches. Translational Psychiatry, 11, 134. https://www.nature.com/articles/s41398-021-01207-y
- Valente, V. B., Cardoso, D. M., Kayahara, G. M., Nunes, G. B., Tjioe, K. C., Biasoli, É. R., Miyahara, G. I., Oliveira, S. H. P., Mingoti, G. Z., & Bernabé, D. G. (2021). Stress hormones promote DNA damage in human oral keratinocytes. Scientific Reports, 11, 19701. https://doi.org/10.1038/s41598-021-99224-w
- Horsthemke, B. (2018). A critical view on transgenerational epigenetic inheritance in humans. Nature Communications, 9, 2973. https://doi.org/10.1038/s41467-018-05445-5
- Flint, M. S., & Bovbjerg, D. H. (2012). DNA damage as a result of psychological stress: Implications for breast cancer. Breast Cancer Research, 14(5), 320. https://doi.org/10.1186/bcr3189
- Kantidze, O. L., Velichko, A. K., Luzhin, A. V., & diğerleri. (2016). Heat stress-induced DNA damage. Acta Naturae. https://cyberleninka.ru/article/n/heat-stress-induced-dna-damage