SIDNEY FARBER
Kanser çalışmaları uzun yıllardır bilim dünyasında çok popüler bir araştırma türü olmakla birlikte tıp araştırmalarının da yarısını kaplıyor diyebiliriz. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ve teknikler de adlarından sıkça söz ettirmektedir. Tüm bu araştırmalar halen devam etmekte. Bilimsel çalışmalar uzun süreli ve maliyetlidir, piyasada olan her ilacın ve tedavinin tarihi oldukça derindir. Kanser için yapılan ilk çalışmalar 20. YY’a dayanır ancak dönem şartları ve özellikle salgın hastalıkların ortaya çıkması kanser çalışmalarının tamamlanmasına engel olmuştur.
Tıp dünyasının birçok hastalığın tedavisinde devrim yaratacak buluşlara ihtiyacı vardı. İşte tam da bu noktada Sidney Farber sağlık alanındaki en önemli çalışmalardan birini yapmıştır. Dünyaca ünlü pediatrik patolog Sidney Farber, kendi alanına büyük katkılarda bulunmuştur ve modern kemoterapi çağının babası olarak kabul edilmektedir. Sidney Farber 20 Eylül 1903’te Buffalo, New York’ta doğdu. 14 çocuklu bir ailenin üçüncüsüydü. Kalabalık ve başarı baskısına sahip bir ailede yetişti. 1923’te Buffalo Üniversitesi’nden mezun oldu. Almanya’da Heidelberg Üniversitesi ve Freiberg’de bir yıl okudu ve ardından tıp fakültesi kariyerinin geri kalanını Harvard Üniversitesi’nde geçirdi. 1927’de mezun oldu ve yüksek lisans eğitimini Peter Bent’te tamamladı. 1928’de Farber, Boston’daki The Children’s Hospital’da patolog ve Harvard Medical School’da asistan patolog olarak görev yapmaya başladı. 1929’da The Children’s Hospital’da çocuk patolojisi uzmanı ünvanını aldı.
45 yıllık kariyerinin tamamını bu iki tesiste geçirdi. Farber, bilim ile kanser tedavisi arasında duran sürekli araştırma, zaman, yeterli finans desteği, ve tabii ki bunu gerçekleştirecek ulusal irade olduğuna ikna olmuştu. Hayali, kanseri durdurmaya ve geriletmeye yönelik keşifler yapmaktı. 1940’ların ortalarında Farber, Boston Çocuk Hastanesinde patologdu. Bu dönemlerde en ölümcül kanser türlerinden biri olan lösemiyi seçti ve çalışmalarına böyle başladı. Çalışmaya başladığı dönem BT ve MRI henüz yoktu ve solid kanser türlerinde büyüme-küçülme gibi değişimleri gözlemlemek için bu cihazlara ihtiyaç vardı. Farber lösemiyi seçerek sadece kan ve kemik iliği örneklerini gözlemleyeceğini biliyordu. Lösemi uzun süredir devam eden bir hastalıktı ve doktorların genç lösemili hastalara sunabileceği kortizon tedavisine kısa bir ara vermekten başka hiçbir şey yoktu. Farber farklı bir düşünce ortaya koydu.
Lösemi, kemik iliğinin beyaz kan hücresi yapıcı dokusunun bir hastalığıdır. II.Dünya Savaşı sırasında yapılan araştırmalar, her ikisi de kemik iliğinin blast adı verilen olgunlaşmamış hücrelerle dolması nedeniyle ortaya çıkan zararlı anemi ve tropikal aneminin, sırasıyla B12 vitamini ve folik asit ile nispeten kolay bir şekilde tedavi edilebileceğini göstermiştir. Farber, folik asidin lösemik hücre büyümesini uyardığını ve hastalığın ilerlemesini artırdığını fark etti. Folik asit antagonistlerinin kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyeceğini veya durduracağını varsaydı. 1948’de yayınlanan kendisi ve bilim dünyası için dönüm noktası olan araştırması, 4-aminopteroil-glutamik asit (aminopterin) dahil olmak üzere bir dizi folik asit antagonistinin akut farklılaşmamış lösemili çocuklarda geçici remisyonlar ürettiğini gösterdi. Bu gözlemler sayesinde diğer kemoterapötik ajanların tek başına veya daha etkili bir şekilde kombinasyon halinde çocukluk ve yetişkin kanserlerinin tedavisi için geliştirilmesinde ve kullanılmasında büyük bir yol gösterici olmuştur. Ayrıca metastatik ve lokalize Wilms tümörünün tedavisi için aktinomisin D’yi tanıttı. SUNY’deki Farber Hall onun adını almıştır.
Onun rehberliğinde ve liderliğinde hem ilk kapsamlı pediatrik onkoloji tedavi merkezlerinden biri olan ‘Jimmy Fund’ ve daha sonra Dana-Farber Kanser Enstitüsü olacak Çocuk Kanseri Araştırma Vakfı kuruldu. Farber ayrıca yeni doğanlarda bağırsak atrezisini teşhis etmek için Farber testi adı verilen bir yöntem geliştirdi. Yenidoğanın mekonyumunda yutulmuş verniks hücrelerinin yokluğu bağırsak atrezisine işaret ediyordu. Tüm bu çalışmaları sürdürmüş olan ve bilim dünyasına önemli buluşlar bırakan Sidney Farber 30 Mart 1973’te ofisinde çalışırken öldü.
Referanslar:
Healio Journals, Sidney Farber: 1903-1973, October 01, 2007.
Farber S, D’Angio G, Evans A, Mitus A. Clinical studies of actinomycin D with special reference to Wilms’ tumor in children. 1960. J Urol. 2002 Dec;168(6):2560-2; discussion 2563. doi: 10.1097/01.ju.0000042140.76846.d9. PMID: 12441981.