Nutrigenomik nedir?

Biyokimya genetik ile birleştirildiğinde genomların diyetten nasıl etkilendiği gözlemlenmiştir. Besinlerin gen üzerindeki düzenleyici veya olası etkilerini inceler.

Nutrigenetik nedir?

Nutrigenetik, genetiğinizin vücudunuzun tükettiği gıdalara nasıl tepki verdiğini inceleyen genetiğin dalıdır. Genetiğinizin diyetiniz ve sağlık sonuçlarınızla nasıl ilişkili olduğu budur. Yediğiniz yiyecekleri değiştirerek alerji ve egzama gibi otoimmün rahatsızlıklardan kurtulabilirsiniz. Nutrigenetik diyeti kişiselleştirerek beslenme ve genler arasındaki ilişkiyi aydınlatır.

Nutrigenomik ve Nutrigenetik tanımları, genom ve gen ile beslenme arasındaki ilişkiyi araştırır. Besin-gen ilişkisinin sağlığı iyileştirme ve hastalıkları önlemedeki etkisi üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Bu 2 kavram arasındaki ayrım ve fark genellikle hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bu 2 kavram her zaman birbirinin yerine kullanılmaz. Besinlerin genlere göre düzenlenmesi konusundaki zararları için çok az şüphe mevcuttur. Bu bir çok araştırma da kanıtlanmıştır. Kişiselleştirilmiş diyet programları, tüketicilerin genetik özelliklerine cevap veren genetiği değiştirilmiş organizmalar, kanser ve diyabet gibi kronik hastalıkların önlenmesini sağlayacaktır. Besin – gen uygulamalarının halka öğretilmesi teşvik edilmeli ve çalışmalar desteklenmelidir.

Nutrigenetik ve Nutrigenomik kavramlarının öneminin anlaşılması için neler yapılabilir?

Toplum ve bireylerin nutrigenetik ve nutrigenomik hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacı var. Daha fazla haber kaynağına ihtiyacı var. Bireylerin gıda ve beslenme ve gen arasındaki ilişkiyi kavrayabilmeleri için çalışmalara ihtiyaç vardır. Sağlık için bu konunun önemi ve kişiye özel beslenme halk sağlığı politikaları ile desteklenmelidir. Bireylerin nütrigenetik ve nutrigenomik uygunlukta sağlıklı gıda ve beslenmeye erişimi sağlanmalıdır. Bireylerin beslenme konusundaki fikir ve yaşam biçimlerini değiştirme çabası, nutrigenetik ve nutrigenomik anlayış için çok önemlidir. Nütrisyon-gen ilişkisi, yaygınlaştırma uygulamasında yer alanlar, bu tür derneklerin üyeleri ve topluluklar veya bu alandaki uzmanlarla yaygınlaştırılmalıdır. Yiyecekler, gen ve genomla etkileşime giren her türlü bileşeni içerir. Bu kavramların tanımı, bir yaşam tarzı haline getirilirse nesiller boyu tasarruf sağlanabilir. Kişinin genlerine göre beslenmesi çok önemlidir. Hatta ömrünü uzatabilir. Bu sayede kişi hangi gıdaların kendisine zararlı olduğunu, hangi genlerin hangi gıdalara uygun olmadığını anlayacaktır. Sağlığını korumak ve hastalıkları azaltmak isteyen herkes, nütrigenetik ve nutrigenomik bir yaşam tarzı benimsemelidir. Ancak yemeklerin kültürel ve kişisel bir kimliği ve lezzeti olduğu aşikardır. Gıda sadece sağlık için bir araç değildir. Macaristan gibi nutrigenetik ve nutrigenomik üzerine yaşam tarzı deneyleri yapan bilime değer veren ülkelere hayranım. Umarım bu acilen tüm ülkelere ve tüm dünyaya yayılır. Nutrigenetik ve nutrigenomik dalları anlaşılırsa beslenme biliminin derinliklerine inebiliriz; “Ne yersek oyuz!” olduğumuzu göreceğiz. Duyduğum bir kelime olarak “Sen annenin yediği şeysin”i incelersek, yediklerimizin nesiller boyu gelişim sürecini etkilediğini ve beslenmemizin sadece bizi değil, bizden sonraki nesilleri bile etkilediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Herkes bir an önce genlerine uygun beslenmeye başlamalıdır. Bitkinin genetik materyali insan kanında bulunduğundan, gıda maddelerindeki mikro RNA’ların bu kişilerin bağırsaklarından emilerek kana geçtiği gözlemlenmiştir. Bunlar dokulara ulaştığında kişinin genlerinde değişiklikler meydana gelebilir. Vücudumuza aldığımız besinler genetik yapımızı değiştirebilir ve bizi bazı hastalıklara karşı duyarlı hale getirebilir. DNA’mızda kırılmalara neden olabilirler. Aslında bu konuyu aldığımız besinlerin kalorilerini veya vitaminlerini önemsediğimiz kadar önemsemeliyiz. Ama bazen kişiye göre de durumlar gözlemlenebilir; Örneğin, genlerinizden bazıları çok aktifse veya hiç aktif değilse, yedikleriniz size çok fazla zarar verebilir. Örneğin Asyalıları kanserden ne korur sorusuna yanıt arayan bilim adamları, bu coğrafyada yaygın olarak kullanılan “soya”nın içindeki “lunasin” maddesini fark ettiler. Bilim adamlarına göre, lunasin kansere karşı yüzden fazla geni aktive ediyor. Aynı şekilde, köri içinde öyle düşünüyorlar. Yediğimiz şeyler, düzenli ve dengeli beslenmemiz, konserve ürünlerden, paketli gıdalardan uzak durmamız, “uzun ömürlü raf ürünleri”nin bizi ve DNA’mızı sağlıklı bir konuma getireceği aşikardır. Bu konuya paralel olarak yediklerimize de dikkat etmeli ve doğal ürünler tüketmeye çalışmalıyız. Egzersiz yapmak, düzenli ve dengeli beslenmek, manyetik alanlardan uzak durmak, düzenli uyumak belki de EN ÖNEMLİ şey, stresten uzak durmak DNA’mızı korur.


You are what you eat.

Ne yersen osun.

Kaynakça:

[1] Nutrigenomics and nutrigenetics: the emerging faces of nutrition. David M. MutchWalter WahliGary Williamson.First published: 01 October 2005. https://doi.org/10.1096/fj.05-3911rev

[2] Risks of nutrigenomics and nutrigenetics? What the scientists say T. Hurlimann • V. Menuz • J. Graham • J. Robitaille • M.-C. Vohl • B. Godard Received: 20 June 2013 / Accepted: 18 October 2013 / Published online: 29 November 2013 Ó Springer-Verlag Berlin Heidelberg 2013.