BİYOLOJİ-ARAŞTIRMA CANLILARIN VE CANSIZ DÜNYANIN ETKİLEŞTİĞİ HER YERDEYİZ. 16 NİSAN DÜNYA BİYOLOG GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN. Biyoloji ya da Dirimbilimi, canlıları inceleyen bilim dalı… Biyologlar, tüm canlıları; tüm gezegeni kaplayan küresel boyuttan, hücre ve molekülleri kapsayan mikroskobik boyuta kadar onları etkileyen önemli dinamik olaylarla birlikte inceleyen, biyoloji bilimiyle uğraşan kişilerdir. Biyoloji, çok sayıda alt …
Devamını OkuKAFEİN (Dost mu, Düşman mı?)
Çoğu insanın vazgeçilmezi olan kafein nedir, yararı var mıdır, zararı var mıdır? Bu soruların hepsi herkesin merak ettiği sorular arasında. Şimdi sizlerle Kafein ile ilgili tüm sorularınıza cevap bulmanız adına en ince ayrıntısına inerek tüm bilgileri paylaşacağım. Kafein Nedir? Kafein, Friedrich Ferdinand Runge adlı Alman kimyager tarafından bulunmuştur. En çok …
Devamını OkuALZHEİMER HASTALIĞI NEDİR?
İlk olarak 1901 yılında Alman psikiyatr ve nöropatolog olan Alois Alzheimer tarafından 51 yaşındaki bir kadında tanımlanmıştır. Aslında bu şaşırtıcıdır çünkü bugünlerde alzheimer hastalığı 65 yaş ve üzeri olan insanlarda sık görülmektedir. Yaşlılarda demansın (zihinsel-kognitif fonksiyonların yitirilmesi) en önemli nedenidir. Demansların 2/3’ünden fazlası alzheimer hastasıdır. 65-74 yaş arasında insidansı yaklaşık …
Devamını OkuOTİZM FARKINDALIK GÜNÜ
OTİZM NEDİR? Otizm; belirtileri üç yaşından önce ortaya çıkan, yaklaşık % 90 kalıtsallığı olan genetik kökenli, yaşam boyu süren nörolojik bir rahatsızlıktır. Sosyal ve davranış becerilerinin, dilin ve iletişimin gecikmeli olarak geliştiği bir büyüme anormalliğidir. Otizm bir spektrum bozukluğudur. “Spektrum” terimi, otizm belirtileri ve özelliklerinin şiddetinin hafiften şiddetliye farklı biçimlerde …
Devamını OkuMUTLAK USTA: FRANCIS CRICK
Francis Crick DNA molekülünün yapısını, James Watson ile yaptığı çift sarmal keşfiyle bularak Nobel Ödülü’ne layık görülen; biyolog bir meslektaşı tarafından “o nesilde hiç kimsenin olmadığı bir şekilde mutlak usta” olarak tanımlanan moleküler biyolog, nörobilimci ve biyofizikçidir. Francis Harry Compton Crick, 8 Haziran 1916’da Northampton, İngiltere’de doğdu. Erken yaşta bilime …
Devamını OkuTürk Bilim Camiasının Kahramanı: Aziz SANCAR
Aziz SANCAR, bilimin babası olarak bilinen başarılarını ve ülkemiz adına verdiği gururu kelimelerle anlatamayacağımız bir Türk Bilim İnsanı öncüsüdür. 8 Eylül 1946 Mardin doğumlu Aziz Sancar, Türk doktor, akademisyen, biyokimyager, moleküler biyolog ve aynı zamanda bilim insanıdır. 1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi‘den 1969 yılında birincilikle mezun oldu. Aziz Sancar, 1977-1982 yılları arasında Yale Üniversitesi‘nin tıp fakültesinde …
Devamını OkuDNA’nın Gizli Kahramanı: Rosalind Franklin
Hayatı Rosalind Elsie Franklin, 25 Temmuz 1920’de Londra’da, gayet varlıklı ve eğitim ile sosyal hizmetlere çok önem veren bir ailede doğan İngiliz bir bilim insanı. Kendisi en çok DNA’nın çift sarmal yapısının moleküler düzeyde keşfine yaptığı katkılarla tanınır. Ancak Franklin yapısal virolojinin temellerini atmaya yardımcı olacak RNA virüslerinin yapısı hakkında …
Devamını OkuTaksonominin Babası: Carolus Linnaeus
Carolus Linnaeus 1707 ‘de İsveç’ te doğan botanikçi, zoolog ve taksonomisttir. Organizmaların adlandırılmasının modern sistemi olan ikili adlandırmayı formülüze eden kişidir. Bu yüzden modern taksonominin babası olarak da bilinir. Eserlerinin bir çoğunu Latince kaleme almıştır. 1. Carolus Linnaeus Linnaeus, İsveç’ in Güneyinde bulunan Råshult ‘ da dünyaya geldi. Üniversite eğitimini …
Devamını OkuNADİR HASTALIKLAR: WİLSON HASTALIĞI ?
Nadir hastalıklardan birisini kapsayan Wilson hastalığı, karaciğer, beyin ve diğer hayati organlarda bakır birikmesi sonucu ortaya çıkan kalıtsal bir hastalıktır. Genellikle akraba evliliğinin yüksek olduğu kısımlarda çok görülmektedir. Akraba evliliğinin dezavantajını yine burada görmüş oluyoruz. WİLSON HASTALIĞI NEDİR? NEREDEN GELMİŞTİR? Adını 1912 yılında bu hastalığı ilk kez tanımlayan Samuel Alexander …
Devamını OkuGLİKOJEN DEPO HASTALIĞI NEDİR?
Önce glikozu anlayalım. Glikoz, aslında vücudumuzun “yakıtı”dır. Arabanın benzine ihtiyacı varsa, bizim de glikoza ihtiyacımız var. Yediğimiz meyvelerden, tahıllardan, hatta ekmekten aldığımız karbonhidratlar parçalanınca glikoza dönüşür. Bu glikoz bağırsaklardan emilir, kana karışır ve beyin dahil tüm hücrelerimize enerji olur. O yüzden ona “kan şekeri” de derler. Peki ya vücut o …
Devamını Oku
Genetikçe Everything about science.